Şen, ayrılma sürecini açık yüreklilikle anlattı….

İYİ Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Mansur Şen, Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözüyle mesaj verdi: “Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur”

İYİ Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Mansur Şen, TV Bolu’da yayınlanan Konuşuyoruz programında önemli açıklamalar yaptı. Bir dönem Bolu Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Mansur Şen, görevinden ayrılma sürecini açık yüreklilikle anlattı. Şen, Tanju Özcan’ı kastederek Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözünü hatırlattı, “Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok”

Canlı olarak yayınlanan Konuşuyoruz Programına katılan İYİ Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Mansur Şen, Bolu Belediye Başkanlığı görevinden ayrılma sürecini anlattı. Yaklaşık 22 aylık görev süresince Tanju Özcan’la bir çok konuda ters düştüğünü dile getiren Mansur Şen, Özcan’ın Civril Mahallesi’nin imar planı üzerinde yapılan kat artışı değişikliğinin bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti. 

Bu seçimlere İYİ Parti’nin hür ve müstakil şekilde girdiğini de hatırlatan Şen, bunca tuhaf ve kabul edilemez duruma İYİ Partililer’in rıza göstermeyeceklerini, seçimlerde kendi partilerini destekleyeceklerini net bir şekilde ifade etti. 

Mansur Şen katıldığı programda şunları söyledi: 

“İmar konularında belli bir süreden sonra bizim inisiyatifimizin dışında gelişmeler olmaya başladı, yani bizi atlayarak yok sayarak gibi işlemler edinilmeye başlandı. Tavrımızdan mıdır diyelim artık, ya da onların tavrından dolayı mıdır diyelim; yönetim anlayışları bu şekilde. Biz bunlara rahatsızlığımızı belirttik, belirtiyorduk, konuşuyorduk. Fakat belli konularda belli kararlarda öyle kararlar vardı ki, orada siz artık kopma noktalarıdır. Yani bir meclisin başlangıcında yeni kazandığımız dönemin ikinci, üçüncü veya dördüncü aylarında alınmış bir karar var diyelim. Orada, geçmiş dönemlerde yapılmış bir imar planlamasında rant kokusu veya hissi alındığından diyelim; oradaki bir tadilata getirdi ve bu da Sayın Başkan dedi ki meclise dönerek, “Bizim kimseye öyle bir hakkı niyeti baltalayan tadilata izin vermeyeceğiz,” diyip oradaki emsali düşürmüştü. O aslında bardağı taşıran son damla dır. Bakmayın, o konu çok gündeme geldi, ama onunla ilgili ona benzeyen bazı olaylar da yaşandı. Aslında rahatsızlık verecek. Kimseye özel rant sağlayacak hareketlere girişmeyecek, bunu önleyeceğiz, dedi. Biz takdirle karşıladık ve çok memnun olduk. Güzel bir başlangıç oldu aslında. Film güzel başladı, kötü bitti.

Sonra bir sene geçmeden daha aynı yer için bir baktım ki artışlar başladı. Biz dedik ya Sayın Başkan, yani burada biz başlangıçta böyle bir karar aldık, daha üzerinden bir sene geçmeden niye tekrar bu emsal yükseltmeye çabalıyorsunuz, niye bu işlemi yapıyorsunuz, bunu yapmamız lazım, yok ben gerekli görüşmeleri yaptım işte bir belediyenin orada sıkıntısı yok falan dedi. Biz arkadaşlarımızla beraber bu konuya karşı çıkan arkadaşlarlar beraber bir tavır koyduk, bu kararı meclisten geri çekmişti. O arada  kızımın Tarım İl Müdürlüğünden dolayı Kars’a gitmemiz gerekiyordu. Hatta bu kararı, bu kararın gündeme alındığından da bizim haberimiz yoktu, onu da söyleyeyim. Kendisi bunu gündeme sokmuş. Kars’a gittikten sonra ikinci meclis oluyar ya, şimdi iki ayrı oturum, oradan bir haber tabii. O tekrardan gündeme getiriyor, buradan geçiriyor ve onaylattırıyor meclise. Ben imar ve şehirciliğin imar müdürlüğünün bağlı olduğum birimim. Ben belediye başkan yardımcısıyım.

YOKLUĞUMU FIRSAT BİLDİ

Bunun yapılması yakışıksız aslında. Şimdi benim uhtemde bir belediye başkan yardımcısının yokluğundan fırsat bilinerek bu konunun hakikaten bir de konuşulmaması lazım. Biz geldiğimiz zaman keşke bunlar ikna edilseydik de doğru olduğuna kanaat getirseydik ve hep birlikte elimizi kaldırsaydık. İşte bizim yokluğumuzda bunlar acele oradan geçiriliyor. O ne demektir, sen kimsin, seni zaten tanımayız, sen olsan da olmasan da biz bunu geçireceğiz. Evet hayır oylarında ki tutumu gibi oldu, hayır çıkan oyu evet çevirdi, çıkmaması gereken kanunu benim yokluğumda geçirdi. Şimdi bu şu demektir, biz artık birlikte yol yürümek zorunda değiliz, veya biz birlikte yol yürümeyiz. İki şıktan biri, ben ikinci şıkkı ön plana alıyorum. Çok düşündüm, taşındım. Bizim zaten bir arada yürümemiz çok zordu, birlikte görev yapmamız çok zordu. Karşılıklı oturduk, hatta ben mesaj yazmıştım ona karşı sosyal medya üzerinden onu gösterdim, karşılıklı konuştum. Benim o konuda içim gayet rahat, içimdekini yazdım ve doğru dedim, çünkü üç kuruşluk dünya da üç kuruş menfaat için rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir sözü vardır: ‘Fırıldak olmaya gerek yoktur’ diyor. Biz duruşu olan insanlarız, omurgalı olmaya çalışırız. Biz bugün a, yarın b, diğer gün c olup kılıktan kılığa oyanayan insanlar değiliz. Her işin bir ağırlığı vardır. Bizim bu şekilde orada bulunmamızın bir anlamı yoktu zaten. Onun için görevden ayrıldım.

Bunu yapma şekli de çok yakışıksız. Kendi meclis üyeni kendi başkan yardımcını pas geçerek bu konulara hemen alelacele emrivaki şeklinde geçirmeye çalışmak bence.  Çok hatalıydı.” 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/sultanma/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464