2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Çalıştayı Bolu’da Devam Ediyor

2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Sempozyumu ve çalıştayı BAİBÜ, Bartın Üniversitesi, Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği ortaklığında Bolu’da 19-26 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşmeye devam ediyor.

Haber: Fatma Marmara

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği’nin ortak projesi kapsamında 2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Çalıştayı’nın, BAİBÜ kampüsünde yapılan sempozyumunun ardından, sanatçıların Vonresort-Abant Otel’de atölye çalışmaları 26 Ekim 2025 tarihine kadar devam edecek.

Gezi, gözlem, inceleme, foto safarinin de yer verildiği sanat çalıştayına, yurtiçi ve yurtdışından katılan ressamlar, akademisyenler ve seramik sanatçıları bu esnada ürettikleri eserlerin sergisi Vonresort-Abant Otel’de 25 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşen açılış töreni ardından sanatseverlerle buluşturacaklar.

“Bütün katılımcılar hep birlikte çalıştayda eserlerini üretmeye başladılar”

2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Çalıştayı ile ilgili bilgi paylaşan BAİBÜ GSF. Fak. Resim Böl. Doç. Dr. Özden GEZER OĞUZ; “Bu çalıştayda BAİBÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, Bartın Üniversitesi,  Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği’nin iş birliği içerisinde yaptığı Çalıştay için toplandık. Vonresort-Abant Otel’in ev sahipliği içerisinde birlikte 2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Sempozyumu ve çalıştayına katıldık. Bu kapsamda üniversitemizin hocalarının da katılımıyla ve yine sanatçı hocalarımızın katılımıyla sempozyumumuzu üniversitemizin ev sahipliğinde yaptık. Daha sonra Vonresort’a gelerek çalıştayımıza da burada devam ettik. Şuan bütün katılımcılar hep birlikte çalıştayda eserlerini üretmeye başladılar. Eserlerinin üretimi sona erdiğinde, yine burada aynı mekanda sergimizin açılışını yapacağız. Bütün sanatseverleri sergimize bekliyoruz.”dedi.

“Çok keyifli çalışıyoruz”

Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği’nin İzmir Temsilcisi Ressam Sevinç YURTSEVEN; “Çalıştayda resim yapıyorum. Bolu’ya 2.gelişim. Derneğimizin ilk seramik gurubunu kurdum ve onları ilk olarak buraya getirdim. Vonresort-Abant Otel’inde bizi çok güzel ağırlıyorlar, çok güzel imkânlar sunuyorlar. Çalışmalarımızı yapmaya başladık. 2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Sempozyumu’nu BAİBÜ’de yaptık. 19-26 Ekim tarihleri arasında buradayız. Çok keyifli çalışıyoruz. Doğası, havası, insanlarıyla muhteşem bir yerdeyiz. Çok mutluyuz. Eminim ki çok güzel işlerimiz çıkacak. Sergimize herkesi bekliyoruz.”diye ifade etti.

“Bu tür etkinlikler de Türkiye’de çok başarılı örneklere neden oldu”

Hacettepe Üniversitesi’nden emekli Öğr. Üyesi. Güzel Sanatlar Fak. Kurucularından Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ; “Çalıştay programımız, Vonresort-Abant Otel’in sanat çalışmasını yapıldığı büyük atölye. Çok güzel bir atölye, hatta buranın bir müzeye dönüştürülmesini de önerdim. Bu tür etkinliklerde her zaman yer alan, severek, isteyerek yer alan biriyim. Nedeni de Avrupa’dan, Balkanlar’dan dünyanın değişik yerlerinden gelen sanat insanları, ressamlar ve Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen sançtı insanlarla birlikte bir çalışma ortamı yaşanıyor, böyle yerlerde. Bu çok dinamik, çok içten, çok doğal bir iklim oluşuyor burada, çalışma iklimi oluşuyor.  Bu tür etkinlikler de Türkiye’de çok başarılı örneklere neden oldu. Örneğin, yıllar önce Çorum Belediyesi böyle bir çalışma yaptı, şimdi Çorum’da çok güzel bir sanat müzesi var. Başka yerlerde de bunun örnekleri var. Bir örnek de Çoruh vadisinde bir ilçe İspir. Toprak ve yüzey yapılara uygun alan konusunda çok sınırlı bir bölge.. Oradaki çalıştayda ilk günlerde, bu düşüncemizi dile getirdik belediye başkanına ve dedik ki ‘Bu eserler ne olacak? Bunların belgesel kalıcılığı, geleceğe kalıcılığı nasıl sağlanacak? Bunun en güzel yanı bir müze kurmaktır.’ Küçücük bir ilçe ve aynı gün müze yeri tespit edildi. Şimdi İspir Belediyesi’ne bağlı bir Çağdaş Sanatlar Müzesi var, içi eser dolu, kitabı katalogu çıktı, yakında açılış yapılacak.”ifadelerinde bulundu.

“Şimdi belediyelerin neredeyse hepsinin böyle bir müze kaygısı başladı”

Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ, konuşmasının devamında; “Bu etkinlikler sanatın özgürleşmesi, sanatın sosyalleşmesi, toplumsallaşması konusunda çok önemli girişimler. Kapalı kutu olmaktan çıkar sanat, sadece elikis bir grubun, seçkinci bir grubun biçimlendirdiği, yönlendirdiği bir alan olmaktan çıkar, toplumsal işlere dâhil olur. Ben sanatçıyım,  ben önemliyim, mantığı yerine herkesin sanattan nasiplenmesini sağlayan, herkesin bu alandan beslenmesine fırsat bırakan alanlar oluşturuyor. Türkiye’nin pek çok yerinde genç örgütleyiciler, düzenleyiciler bu tür etkinlikler düzenlediler, hepside başarılarla devam ediyor. Bu çalışmada onlardan biri.. Geçen yıl yapılmıştı, çok iyi gidiyordu, çok sayıda eser kazandırıldı.  Bu yıl 2.si yapılıyor. Dilerim bu gelecekte 3.sü-4.sü yapılır. Biz olalım, olmayalım başka başka sançtılar katılır ve bu eserlerde belki bir ilki oluşturur. Bir otelin ya da turistik bir tesisin müzesi olması gibi bir görev üstlenir. Şimdi belediyelerin neredeyse hepsinin böyle bir müze kaygısı başladı. Bu da en azından turistik tesislerde böyle bir müze kavramına başlangıç oluşturur. Bunu biz gerekli yetkililere de söylüyoruz.”dedi.

“Yale Ü. Müzesinin eser sayısı 300 bin, Kültür Bakanlığı’nın eser sayısı 4 bin 100”

Dünyada ilk 25’e giren üniversitelerin başarı nedeninden bahseden Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ; “Müzecilik, müze kavramı toplumsal bellek kaynaklarıdır. Bütün dünyanın çok önem verdiği bir eylemdir, sanat eylemidir. Örneğin dünyanın çok önde gelen ilk yüz, iki yüz, beş yüz gibi değerlendirmelerle anlatılan güzel üniversiteleri var. Ben bunlardan ilk 25’inin neden çok ünlü, neden çok başarılı olduğunu ya da ilk sıraları kaptığını araştırdım. Bunu makale olarak da yazdım. Enteresandır, hepsinin de çok sayıda müzesi var. Sadece sanat müzesi değil, etnografya müzesi, sanat tarihi müzesi, tabiat tarihi müzeleri olmak üzere müzesi var. Örneğin, Yale Üniversitesi Modern sanatlar Müzesinin eser sayısı 300 bin, bizim Ankara’daki Devlet Heykel Müzesi’ndeki, yani Kültür Bakanlığı’nın eser sayısı 4 bin 100. Şimdi bu düşünülmesi gereken bir konu. İlk 25 üniversitelerin hepsinin çok sayılı eseri olan müzesi var. Örneğin, birinin sanat tarihi müzesindeki eser sayısı 4,5 milyon. Bunların hepsi pek çok ürünü, dünya ülkelerinden çalma, çırpma, derleme, toplamadır.  Özellikle Orta Doğu’dan, Türkiye’den, Anadolu’dan eser gitmiştir ki yurtdışına, bu sahiplenme eksikliğinden. Bu tür etkinlikler bu bilincin gelişmesine de katkı sağlar.”diye ifade etti.   

“Yoğun bir sanat etkileşimi içerisinde bulunuyoruz”

BAİBÜ Güzel Sanatlar Fak. Dekanı Türk Dünyası Güzel Sanatlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU çalıştaydaki bilgi paylaşımında; “Yoğun bir sanat etkileşimi içerisinde bulunuyoruz. Özellikle çok önemli kazanım olarak gördüğümüz Cumhuriyetimizin 2.yy da Kültür ve Sanat üzerine kuruluşunu temellendiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve uygulamaları doğrultusunda, yeni yüz yıla ait kendimize yüklediğimiz sorumluluğu, yerine getirmek üzere sanatçı arkadaşlarımızla beraber bir aradayız.  2.Uluslararası Köroğlu Türk Sanatı Sempozyumunu gerçekleştiriyoruz. Vonresort-Abant Otel bu etkinliklerin sponsoru, değerli sanatçılarımızı çok güzel ağırlıyorlar. Araç gereç malzemelerimiz hepsi çok mütekâmil. Vonresort-Abant Otel yanı sıra BAİBÜ ve Bartın Üniversitesi’nin ortak paydaş olarak görev aldığı bir dizi etkinlikler yapıyoruz.”dedi.

“40’a yakın sanatçı arkadaşımız var”

Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU; “Bunların ilkini açılış programı ve bilimsel sanatsal içerikli olan 3 oturumu gerçekleştirdik. Bugün ise atölye çalışmalarına başladık. 40’a yakın sanatçı arkadaşımız var. Bunların büyük bölümü akademisyen ve ülkelerinde çok tanınmış ünlü sanatçılar. Ressamlarımız var, birde ressamlarımızla birlikte seramik sanatçılarımız var. Seramik sanatçılarımızın çoğu İzmir’den Ege bölgesinden etkinliğimize destek verdiler. Tamamına yakını akademi mezunu, güzel sanatlar fakülteleri mezunu arkadaşlarımız. Onlarda çalışmalarını burada sürdürüyorlar. Bu çalışmalar bir anlamda ülkelerin, toplumların kitleler arası alışverişini gerçekleştirmek ve yeni yüzyılda güçlü bir kimlikle ortaya çıkabilmek adına önemli oldu. ”diye ifade etti.

“Bu desteklerin Türkiye de giderek artması dileğimiz”

Sanata verilmesi gereken destekleri vurgulayan Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU; “Kültür ve sanat hizmetleri evet, devletin, kurumların, üniversiteler, Kültür Bakanlığı ve benzeri kuruluşlar yanı sıra özel sektör tarafından desteklendikçe daha anlamlı olabiliyor. Bu noktada özellikle STK ve girişimcilerin desteleriyle çok anlamlı olduğu görülüyor. Aslında Rönesans dahil olmak üzere önemli sanatçıların tamamı bu tür desteklerle var olabilmiştir. Bu desteklerin Türkiye de giderek artması dileğimiz. Elbette sabancı ve Koç buna öncülük etmişlerdir ve bu alanda gelişmelerin önünü açmışlardır.  Ama bu tür noktadaki gelişmeler kırsal kesimlere yayılarak, başta yerel idareler olmak üzere belediyelerimizin, en küçük olandan en büyük olanına kadarı destekleyerek, bir etkinlik yapmaya başladıklarını görüyoruz. Bu salt festivaller kapsamında etkinlikler olarak bunu düşünmüyoruz, bunun ötesinde çağdaş sanat anlamında üretilenlerin, ülke kültür ve sanatına katkı sağlayarak, geleceğin sanat ve estetik dünyasını belirleme noktasında ciddi bir misyonu üslenmiş olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda bu 2.Uluslararası Köroğlu Türk Dünyası Sanatı Sempozyumunun geleneksel olarak devam etmesini, kalıcı olmasını, sadece ülkemiz için değil, Balkanlar, Orta Doğu, Kafkasya yani Türkistan coğrafyası içerisinde belirleyici ve gelişmelerin müjdecisi olarak bir adım olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu çalışmalar devam edecektir.”ifadelerinde bulundu.

SEMPOZYUM -BAİBÜ

AÇILIŞ PANELİ

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ

KONUŞMACILAR: Prof. Dr. Aydın AYAN, Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU, Prof. Dr. Hajrush FAZLİU, Yalçın GÖKÇEBAĞ, Habip AYDOĞDU,

PANEL 1- OTURUM- Adnan TURANİ Oturumu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Aydın AYAN

Konuşmacılar: Prof. Dr. Cevat ATALAY, Doç. Dr. Burcu PEHLİVAN, Dr. Öğr. Üyesi Melek ŞAHİNDOKUYUCU, Şükran PEKMEZCİ,

PANEL 2-OTURUM-  Mustafa AYAZ oturumu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU

Konuşmacılar: Prof. Dr. Birsen ÇEKEN, Prof. Dr. Ersoy YILMAZ, Prof. Dr. Gültekin AKENGİN, Doç. Dr. Melek AKYÜREK

ONURSAL SANATÇILAR

Prof. Dr. Aydın AYAN, Prof. Dr. Hasan PEKMEZCİ, Prof. Dr. Hajrussh FAZLİU (Kosava), Prof. Dr. Birsen ÇEKEN, Şükran PEKMEZCİ, Yalçın GÖKÇEBAĞ, Habip AYDOĞDU, Wlademir Temkow (Kuzey Makedonya)

ÇALIŞTAY KATILIMCILARI

Prof. Dr. Alaybey KAROĞLU, Prof. Dr. Cevat ATALAY, Prof. Dr. Ersoy YILMAZ, Prof. Dr. Gültekin AKENGİN, Prof. Dr. Ferhunde KÜÇÜKŞENÖNER, Prof. Dr. Leonora ZENELAJ 8Kosova), Prof. Dr. Lırıdona GJUKAJ BOGU (Kosova), Prof. Dr. Teuta GACAFERİ (Kosova), Prof. Dr. Melahat ALTUNDAĞ, Doç. Dr. Perihan ŞENASLAN, Doç. Dr. Senem AKER ENSARİ, Doç. Dr. Özden GEZER OĞUZ, Doç. Dr. Mine ÖZTÜRK, Doç. Dr. Burcu PEHLİVAN, Dr. Öğr. Üy. Hülya KAROĞLU, Dr. Öğr. Üy. Şafak ÇETİN ÖZKAN,  Dr. Öğr. Üy. Erdem OĞUZ, Dr. Öğr. Üy. Emrah SEZER,  Dr. Öğr. Üy.  Deniz REİSOĞLU, Dr. Öğr. Üy. Nurtaç ULUTÜRK, Dr. Öğr. Üyesi Melek ŞAHİNDOKUYUCU, Öğr. Gör. Mustafa URAL, Arş. Gör. Gökçen Bilge KIRMAN, Arş. Gör. Mehmetali İlbey KAROĞLU, Lamees ALTAWEL (Ürdün), Sevinç YURTSEVEN, Arzu EŞ, Dijle TALUN, Nuran KAYA, Onur AYDIN, Asistan Celalettin DÜNDAR, Asistan Cemal KAROĞLU, Pınar KUSEYRİ, Mustafa ARSLAN, İlknur ERİL, Şelale GÜDER BÜKE, Selvinaz KESER, Neslihan OKUR, Nevin YILDIRIM, Fatma Neşe ÇUBUKÇU,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir