4255 KİTABIN SON DURAĞI ALAŞEHİR OLDU
‘ Aydınlanma Evi’nin de… ‘
Zaman zaman köylerde olsun merkezlerde olsun muhtarlarla, başkanlarla ya da kaymakamlarla sorun yaşadığımız oluyor.
Gönderdiğimiz kitap kolilerinin içinde Dünya ve Türk klasiklerini görünce ‘’ Bunlarla kütüphane açılmaz! ‘’ diyen ilçe halk kütüphanesinin sözüne rağbet edip kütüphaneden vazgeçen kaymakam tanıdım örneğin.
Kütüphane açacağız diye bana yer bulmaya çalışan, en az bizim kadar çaba harcayan kaymakam da…
Hüseyin Eren, Cezmi Türksever, Uğur Kolsuz, Osman Canatan gibi…
Gel gör ki, 21 yıldır yaptığımız kütüphanecilik yaşamımda olumsuzluklar sofraya konulan pirinç pilavındaki taş kadar… Yani… Yok denecek denli!
Bu da bizim şansımız! Yöneticilerle olan dostane ilişkimizden kaynaklanıyor olmalı.
*
Unutamadığım, bizi en çok üzen neydi diyecek olursanız, üşenmeden anlatayım.
Bergama topraklarında yaşadık bunu.
20 Haziran 2016’da görkemli bir törenle açtığımız Tepeköy Kültür Merkezi’nde 4255 kitap ve bir müze dolusu eşya/ obje vardı. Yerel seçimler sonrasında muhtar değişince yeni olanı ‘’ Binayı bir başka amaç için kullanacağım.’’ deyince başımızı öne eğip 10 Ağustos 2019’da hepsini tek tek sayıp envanteriniçıkararak Çiğli Belediyesi’ne taşıdık. 150 metrekarelik Uğur Mumcu Mahallesi Kültür Merkezi salonuna…
Komediye bakın ki siz, o binanın da aylar sonra elektriğinin bağlı olmadığı/ ruhsatının da bulunmadığı ortaya çıktı. Sorumlu olan kişinin işbilmezliğindendi bu.
Bu arada işimiz uzamış da uzamıştı zaten. Ha bugün ha yarın derken, o mahallenin güzel insanı/ muhtar Hıdır Bey ile de abi kardeş olduk bu arada. Giderken de yanıma Hasan Zeki Sungur gibi arkadaşlarımı da götürüp getiriyordum. Çektiğim sıkıntıları onlar da görüyordu.
Kitapları ve eşyaları Tepeköy’de bizden teslim alan sorumlu kişi, kütüphanenin adının değiştirilmesi konusuna kadar her şeye de müdahale eder olmuştu. İyice rahatsız olmaya başlamıştım. Sık sık da telefonla arayıp bilgi almaya çalışıyordum.
Sorumlu kişi, 8 Temmuz 2020’de telefon açıp ‘’ Kararımızı verdik. Siz, eşyalarınızı bıraktığımız Uğur Mumcu Mahallesi Kültür Merkezi’nden alabilirsiniz.’’ demesin mi?
O günlerde derdime ortak iki kişi vardı. Biri Hasan Zeki Sungur, diğeri de Hıdır Muhtar!
NOT: Yaşadığım bu travmayı da ‘ Tepeköyde Tepetakla Çiğli’de Hüsran ‘ adıyla sıcağı sıcağına kitaplaştırdım. İlgililere de gönderdim. ( Bassaray Yayınları- Temmuz 2020 )
Alaşehir doğumlu Emekli Albay Hasan Zeki Sungur’un yönlendirmesiyle 23 Eylül 2020’de her şeyimizi Alaşehir Belediyesi’nden gelen bir kamyona yükleyip Alaşehir’e gönderdik.
İletişim kurduğumuz emekli uzman çavuş olan belediye kültür müdürü, eşyalarımızı aldığını/ kütüphane için yer aradıklarını söyleyince sabırla bekler olduk.
Çiğli’de o kadar bekledikten sonra Alaşehir’de de biraz bekleyiverelim… Ne önemi vardı ki…
Bu arada sabır küpü olduk.
Defalarca telefonlaştık kültür müdürüyle…
Tepeköy’deyken ‘’ Aziz Nesin Çocuk Kitaplığı ‘’, ‘’ Öner Yağcı Edebiyat Tarihi Kütüphanesi ‘’ diye iki ayrı bölüm yapmıştık.
Alaşehirli Erol Toy ölünce ikinci kitaplığın ‘’ Erol Toy Kütüphanesi ‘’ olması gerektiğine inandığımızdan böyle bir değişiklik olmasını da istedim müdürümüzden. Anlaştık da…
Aziz Nesin adını iptal ettik yani…
Kitaplar hazır, raflar hazır, aydınlanma evi eşyaları hazırken işin uzaması keyfimizi kaçırsa da sabrediyorduk. Başka bir seçeneğimiz yoktu çünkü…
Ayları boş verelim, yıl bile geride kalmıştı. Hatta iki yıl geride kalmıştı.
Kitaplar raflara yerleştirilmiş ama aydınlanma evi eşyaları henüz ortada yoktu. Yer aranıyordu. Dayanamayıp CHP Manisa İl Başkanı canım kardeşim Semih Balaban’ı aradım.
Koldere ve Saruhanlı köylerinde kütüphaneler açarken onun desteğini çok görmüştüm. İş bitirici biri olduğunu herkes bilir zaten… 7 Ocak 2022’de de Manisa CHP İl Başkanlığında bir kütüphane açmıştık onunla. Semih, benim can kardeşim!
Onun sayesinde 11 Ekim 2022’de Manisa CHP İl Başkanlığında Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu ile tanışıp görüştük.
İşin uzadığını dile getirince bana söylediği o tümceyi hiç unutamıyorum: ‘’ Ben bu işi çook geç öğrendim hocam.’’
Hemen telefon açıp yardımcısını aradı. İşi hızlandırmalarını söyledi.
Sonuç: 25 Ocak 2023’te ‘’ Öner Yağcı Edebiyat Tarihi Kütüphanesi ‘’, ‘’ Erol Toy Kütüphanesi ‘’, ‘’ Feyza Hepçilingirler – Rasime Şeyhoğlu Aydınlanma Evi ‘’ Alaşehir’de hizmete girdi.
Hay çok yaşayasın Ahmet Öküzcüoğlu!
Hem de olağanüstü şıklıkta bir düzenleme ile…
Bu arada kültür müdürünün de değiştiğini öğrendim Hasan Zeki Bey’den… İşi olduğundan açılışa da gelemedi zaten.
Keşke aramızda olsa tanışıp konuşsaydık…
Tepeköy’den ayrılırken sayarak teslim alıp Çiğli’ye getirip koyduğumuz ve kolileri hiç açmadan Çiğli’den yükleyip Alaşehir’e gönderdiğimiz kitapların 4255 olup olmadığını tabii ki kontrol etmeye gerek görmedik. Yeni atanan kültür müdürü artık gerekeni yapar.
Kitaplar tek tek sayılıp envanteri çıkarılmalı ve biri belediyede kalmalı biri de bize verilmeli örneğin…
Biz böyle çalışmayı doğru buluyoruz. CHP İzmir İl Başkanlığı, Bergama CHP İlçe Başkanlığı ve Demirci CHP İlçe Başkanlığı’nda açtığımız kütüphaneler böyle…
Aydınlanma Evi eşyalarımızın yüzde90 eksiğiyle camlı dolaplara yerleştirildiğini farketsem de açılışta sesimi çıkaramadım kimselere…
Bize gönderilen fotoğraflarda daha önceden de biliyordum bunu. Müdür beye de uygun bir dille söylemiştim. O da hepsinin camlı dolaplara yerleştirildiğini söylemişti.
O gün Başkana Aydınlanma Evi eşyalarının Tepeköy’deki camlı dolaplarda dolu doluyken çektiğimiz renkli fotoğraflarını teslim ettim sadece. Eksiklerin neler olduğunu farketsin diye… Feyza Hanım’ın ve Öner Yağcı’nın plaketleri, kibrit kutusu koleksiyonu, dolmakalemler, kol saatleri, çakmaklar, el fenerleri, renk renk gaz lambaları, çerçeveli aile fotoğrafı, annemin kimliği, biblolar, 1978’de Urfa’dan aldığım ipek duvar halısı ve daha onlarca obje…
Ya, o koca çeyiz sandığı ?
Yok edilmiş olamaz ki…
Herhalde kenarda köşede bir yerlerde unuttular.
Nitekim açılıştan iki gün sonra öğrendim Başkanın gönderdiği şu iletiyle:
‘’ Aydınlanma Evi için gönderdiğiniz malzemelerin bir kısmı yerimizin yetersiz olması sebebiyle kullanılmamış. Ancak, depomuzda hâlâ mevcutmuş. Bilginiz olsun.’’
Başkan yanımda olsa kucaklayıvereceğim. Nasıl da mutlu olmuştum..
Tahmin edebiliyordum böyle bir sonucu… Her biri alın teriyle alınmış ya da anneden babadan kalma o değerli eşyaları kim/ kimler yok edebilirdi ki…
Telaştan/ iş yoğunluğundan olsa gerek ki kenarda köşede bir yerlerde ihmal edilmişti demek ki…
Allah’tan ki ne başkana ne de kültür müdürüne onları kırıcı/ üzücü bir laf etmiştim…
Tüm kalbimle inanıyordum çünkü, her şeyin ortaya çıkacağına…
Sonuca gelirsek…
Tepeköy’de yeni seçilen muhtarın istemediği, Çiğli’deki iş bilmez sorumlunun sahip çıkamadığı kitaplarımız ve aydınlanma evi eşyalarımız şimdi Alaşehir’imizde aydınlık saçacak bölgenin çocuklarına ve gençlerine…
Günün birinde çocuk kitapları yazarı Mehmet Atilla’yı Alaşehir’e getirmek üzere şimdiden söz veriyorum bir konferans ya da imza günü için…
Edebiyatımızın altın çocuğu Mehmet Atilla’yı tanımış olsun kardeşlerimiz!
*
O sabah, çocuksu heyecanla yola çıkmıştık Karşıyaka’dan…
Hasan Zeki Sungur, Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu ve karikatürist – Yazar- Psikolojik Danışman Hasan Efe ile…
Dönüşte ise İstanbul’u fethetmiş Fatih Sultan Mehmet Han gibi, Anadolu topraklarını emperyalist işgalden kurtarmış Mustafa Kemal gibiydik.
İçimdeki Recai ise haykırmak istiyor gibiydi:
Alaşehir bitti sıra Şanlıurfa Kemal Nehrozoğlu- Rasime Şeyhoğlu Aydınlanma Evi Ve Kütüphanesi’nde…
*
Teşekkürler Alaşehir!
Teşekkürler Ahmet Öküzcüoğlu!
YAZAR: RECAİ ŞEYHOĞLU