CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu’da Miting Yaptı
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin yeni yasama yılı için düzenlediği Bolu Abant kampı öncesi parti kurmayları, milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanlarıyla beraber Bolu’dan seslendi.
3 Ekim Cuma günü saat 18.00’de Bolu Kent Meydanı’nda yapılan mitinde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, gündemle ilgili birçok konuya değindi.
“37 tane canımız İsrail’in elinde”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sumud Filosu’na İsrail tarafından yapılan saldırı sonrasında gözaltına alınan Türk vatandaşlarıyla ilgili olarak; “Türkiye’de hukuk devletini işletmeyenler, Dünya’da da vatandaşlarımıza yapılan hukuksuzluklara ses çıkaramıyorlar. 37 tane civcivini alsan İngiliz’in, Amerikalının, İsraillinin karşına dikilir. 37 tane canımız İsrail’in elinde, bizimkilerin hiçbir şey yaptığı yok” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili konuşmasında; “İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisinin cumhurbaşkanı adayı olduğunu hatırlatan Özel, “Öyle bir suçu var ki Ekrem Başkan’ın, o diplomasızı 3 kez üst üste yendi, 4’üncüyü de yenmeye karar verdi. O yüzden saldırıyorlar bu kadar” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu’nun sorunlarıyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Daha az yataklı bir hastanenin sözünü veriyorlar”
“Bolu’da Tutulmayan sözler var. Yıllardır 600 yataklı hastane derler. 2023’te, 600 yataklı hastanenin açılışını yapacağız diye bu meydanda defalarca söz verdiler. 2025, bırakın 600 yataklıyı. Şimdi ölçek küçülttüler. Daha az yataklı bir hastanenin sözünü veriyorlar, eski sözlerini tutmayanlar.
“Bolu 4 yılda yarı yarıya sebze üretiminden vazgeçmiş”
Bolu’nun bereket fışkıran toprakları var. 1.1milyon dekar. Ama perişan ettikleri için çiftçiyi 2020’de 10 bin dekar sebze tartası varken 5 bin dekara düşmüş. Yani Bolu 4 yılda yarı yarıya sebze üretiminden vazgeçmiş. Kasım ayında güya Kasım’ı bekletiyorlar. Bu seneki büyük don felaketi Bolu’yu da perişan etti ama beklentilerin çok gerisinde bir destekleme için Kasım’ı bekletiyorlar. Türkiye’de ortalama çiftçi 4 yaşı 58. Bolu’da 60. Gençler topraktan kaçar olmuşlar. Genç yaşta çiftçilik yapan her 4 kişiden 3 seneye asgari ücretli iş bulursam çiftçilik yapmayacağım diyor. Her şeyden bir bekar sorunu üretenlerin milleti bununla korkutanların esas tedbir alması gereken meselenin kendisi de tam burada.
“Üç büyük uçak daha olsa bu yangın hemen kontrol altına alınırdı”
Bu iktidar kadına iyi gelmiyor. Çocuğa iyi gelmiyor. Doğaya iyi gelmiyor. Maalesef ormana da iyi gelmiyor. Tam 2004, 2024 arası ortalama 788 yangın çıktı. Ve geçen sene son 20 yılda yanan kadar ormanı maalesef Bolu kaybetti. Tabii bir yandan yangınlar olunca yangın uçaklarından helikopterlerden bahsediliyor. Üç büyük uçak daha olsa bu yangın hemen kontrol altına alınırdı diye konuşanlara sadece şunu hatırlatıyorum. 19 Mart darbesi için harcadıklarını kendileri itiraf ettikleri rezervleri bugünler için tuttuk, bugünlerde yaptık dedikleri parayla 3 değil 3 bin tane 3 yangın söndürme uçağı alınıyordu. Memlekete yaptıkları kötülüğü bir de bu tarafıyla görmek mümkün.
“350 kat artan bir kirlilik var”
Bolu’dan Karabüke’e uzanan Gerede Çayı yapılan ihaneti Bolu milletvekillerimiz yıllardır dillerinde tüy biterceseine anlatıyorlar. 350 kat artan bir kirlilik var. Cennet Bolu vahşi madencilikle boğuşuyor. Mengen’in bu konudaki sesini duyuyoruz. Oradaki ÇED sürecine yönelik mücadeleyi duyuyoruz. Mengen’de madencilik, vahşi madenciliğe karşı verilen mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Mengen’in sonuna kadar yanındayız.”
“Türkiye’nin yüreği yandı”
Bolu’da gerçekleşen Grand Kartal Otel yangınında, maalesef 36’sı bebek ve çocuk, 78 canımızı kaybettik. Türkiye’nin yüreği yandı. En çok da Bolu’nun yüreği yandı. O gün bütün programlarımızı iptal edip biz buraya koşarken, birileri Ankara İl Kongresi’ndeki rozeti takana kadar vefat sayısını gizli tutup, 6’da, 10’da tutup açıklamamaya çalışıyorlardı. 9’u çeyrek geçe Tanju Başkan, milletvekilimiz, il başkanımız gerçek rakamın 60’ın üzerinde olduğunu söyledi ama Ankara İl Kongresi bitene kadar rakamı sakladılar güle oynaya rozet taktılar. Ondan sonra gerçekleri açıklamak zorunda kaldılar.
O gün ilk görevlendirilen Bolu’nun evladı olan, her birisi bağımsız iyi eğitimli 7 kişilik bilirkişi heyeti verilen üç günlük sürede sorumlulukları saptadı, raporunu hazırladı, teslim etmeye gitti. Baktılar bilirkişi heyeti İl Özel İdaresi diyor, Turizm Bakanlığı diyor, Çalışma Bakanlığı diyor. Ne yazıyorsa onu vermişler. Aldılar bilirkişi raporunu bunu böyle teslim alamayız. Buradan bizim bakanları çıkarın. Buradan bakanlığı kaldırın, Bolu Belediyesi’ni yazın dediler. Biz böyle yangınlarda, böyle felaketlerde bu meselenin siyaset üstü ele alınmasını isteriz. Açık açık ilk günde söyledik. Sorumluluk kimdeyse sonuna kadar gidilsin dedik. Ama o gün yaptıkları işle, dışarıdan heyet getirmelerle ve pek çok talebe rağmen yani, Danıştay’da daire başkanının yüreği yanmış. Anlatıyor, mecliste konuşuyor, herkesin dudakları titriyor dinlerken. Bolu’da AK Parti’ye çok emek vermiş ailelerin canları yandı. Ortak talep şu, kimseyi korumayın, kimseyi sakınmayın, izin vermeyerek sorumluların yargılanmasına engel olmayın dedik. Bunların hepsini yaptılar.
Halen daha başsorumlu bakanı orada tutuyorlar, koruyorlar, yazıklar olsun. Adalet gelene kadar Kartalkaya ailelerinin de sizler yanında duruyorsunuz. Bizler yanımız yanlarında duruyoruz. Bundan sonra da yanlarında durmaya devam edeceğiz. Ve iktidar olduğumuzda başta Soma davasındaki 301 evladımızın adalet talebi olmak üzere, Soma’dan Kartalkaya’ya kadar Hendek’iyle, Afyon’uyla, Çorlu’suyla ve daha sayamadığım onlarcasıyla yüreğinde adalet talebi bu yargıya iktidar tarafından yönlendirilen bu yargıya takılan herkese söylüyorum. Yüreğinizi fena tutun, gün gelecek o davalar yeniden görülecek, hak yerini bulacak, adalet yerini bulacak.” Haber: Fatma Marmara












