DUYARLI ASKERİN ÇIĞLIĞI

KÖŞE YAZISI:

YAZAR: RECAİ ŞEYHOĞLU

Emekli Tuğgeneral Sait Nadir Güven, ilerlemiş yaşına karşın ülke sorunlarına duyarlı ve bu duyarlılığını siyasi iktidara, partilere sivil toplum kuruluşlarına ve kişilere yazdığı mektuplarla paylaşarak derdini azaltmaya çalışan sorumlu bir yurttaş.

Bu mektuplarını 2021 yılında yazdığı (Favori Yayınları) “Mektuplarım” (Devlete Arzlarım, Hak Arayışlarım, Tavsiyelerim, Tepkilerim) kitabı ile okurlarına ulaştırmıştı. Vatandaş Sait Nadir Güven,yine boş durmuyor ve yazmaya devam ediyor. Son olarak yazdığı 16 sayfalık bir mektubu partilere, milli eğitim ve milli savunma bakanlığına göndermiş.

Emekli albay Hasan Zeki Sungur, bu mektupları okumuş. Sait Nadir Paşa’nın saptamalarına ve tavsiyelerine katılmamak ne mümkün diye yazmış blokunda.  Bazı bölümleri  de şöyle paylaşmış:

Bu mektubun muhataplarına sesleniyorum, bir yanlışım yalanım varsa hemen bildirin kendime güvenim kalmasın insanlığımdan utanayım. Ama hiç bir yanlışım yalanım saptırmam yok.Sayın Yöneticiler, bu olaylar ve benzerleri, Türkiye Cumhuriyetini Yıkmaya Parçalamaya matuftur. Başka şekilde düşünülemez.”

Sait Nadir Paşa’nın altını çizdiği konulara gelince…

“Milli Eğitim Bakanının, alenen şeriat ve cemaatlerle birlikte verdikleri eğitimi açıklaması.

Atatürk fotoğrafını takmak istemeyen Teğmenler.

İstanbul ‘da Yapılan İsrail’e Lanet Filistin e destek mitinginde devlet erkânındankimilerinin görülmesi.

Hulusi Akar gibi yetişmiş bir kişinin Nurculuğu yeğleyerek sahne alması, Nur cemaatinin şimdiki lideri ile fotoğraflar çektirmeleri. Sosyal çöküntüye ek olarak ekonomik çöküntü. Diyarbakır Caddelerine Said-i Nursi’nin adının verilmesi. Anayasa Mahkemesi kararlarının yok hükmünde sayılması, Anayasanın maddelerinin tartışmaya açılması…

Rahatsızlıklarını şöyle sıralıyor:

Siyaset, ekonomi, sosyal hayat ve iktidar destekçisi medya çürümüş.

-Diyanet İşleri Başkanlığı bir tarikat gibi çalışıyor… Türban benimsenmiş olunca seçim aracı olmaktan çıkmıştır. Yerine Şimdi Hilafet Bayrağı konmaya çalışılıyor.  İstanbul da Hilafet sevdalıları kol geziyor… AKP iktidarının Anayasal ideolojisi “Demokratik,  Laik Sosyal Hukuk Devleti” değil, Şeriat hukukuna bağlı bir devlet yapısı İdeolojisidir…

-Dünyada Hukukun üstünlüğünü tanıyan 147 ülke arasında 127. sıraya düşmüşüz.

 Yani hukukun üstünlüğüne inanmıyoruz!Anayasa ve kanun tanımazlık ülkemizde devam ediyor. Anayasa Devletin varlığını benimser ve belirler ama AYM kararları gecikmeli veya hiç uygulanmıyor. Bugünlerde yine anayasamıza darbe yapıldı. Yargıtay AYM’nin kararını tanımadığını açıkladı. Adalet Bakanı, açıklamasında gizli cümleler ile Yargıtaydan yana olduklarını  dile getirdi. Anayasasız bir devlet düşünebiliyor musunuz? Yani anayasamız yok oluyor. Ve devlet yapımız buharlaşıyor, aşiret dönemi çete dönemi başlıyor.

Ekonomik vaatler başarılamıyor,2023 yılında Milli Gelirden her vatandaşa 25000 Dolar düşecekti, şimdi 8000 dolar kadar, Enflasyon vaatleri, daha neler neler! Hepsi manipülasyon.

-Yabancı ülke mafyalarından bazıları dolarla vatandaşlık satın alıyor, Ülkemizde yaşıyor saklanıyor. Mafya liderleri çarpışıyor, Yabancı İstihbarat elamanları kol geziyor. Kara para aklama ülkesi oluyoruz. Hemen hemen her gün silahlar mafya üyeleri yakalanıyor. Ölümler cinayetler kadın ve çocuk istismarları, doktora saldırıların önü alınamıyor…

-28 Şubat hükümlüsü canını vatanına bağışlamış askerlerimiz zindanda çürüyor. Yaşlı hasta /yandaş vatandaşlar Cumhurbaşkanı kararı ile hemen hapisten çıkarılıyor. Fakat çok yaşlı hasta generallerimiz zindanda ölüme terkediliyor. Kıymetli arkadaşım Hava Korg. Pilot Vural Avar zindanda rahmetli oluyor. Bu Cumhuriyet  veAtatürk sevdalısı eski asker düşmanlığı ve kini neden?

-Bunların hepsi AKP iktidarına özgüdür.Bu olaylar ve benzerleri, Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya, Parçalamaya matuftur. Başka şekilde düşünülemez… Bütün bunlara, AKP iktidarından tek bir tepki görülmüyor duyulmuyor… AKP sinsi/sessiz/örtülü darbe ile Cumhuriyeti yıkmaya uğraşıyor… Ülkemiz iyi yönetilemiyor, Ülkemiz sinsi istila ediliyor ve sığınmacılar ülkeyi sarıyor…

Mektubunda siyasetinde çöktüğünü, parçalandığını ifade ediyor ve bunu iç cephenin çökmesi olarak şu ifadelerle belirtiyor:

AKP lideri ve yardımcıları/ Meclis Başkanı, konuşmalarında devamlı “Birlik Beraberlik” diyor. Yeni Yıl mesajında tekraren birlik ve beraberlik diyor. Ama icraatı tamamen halkı iç cepheyi ayrıştırıcı ve bölücü mahiyette oluyor. Sosyal hayat kutuplaşıyor.

İç cephe nasıl parçalanıyor. Öncelikle şunu söyleyelim siyaset bence kendi kulvarında yürümüyor. Siyaset bir kazanç ve makam itibar kapısı olmuştur. Siyaset milletin güvenliği ve refahı için yapılmıyor. Kendi partilerinin iktidar olması için her çareye başvuruluyor.

İnsanımızın karakteri bozuluyor mu? Bakın birçok parti başkanları veya konusunda yetkili kişiler,zamanında AKP ve liderine hakarete varan ağır sözlerle yükleniyorlar, bir zaman geçince ve kendi konularında başarılı olamayacaklarını anlayınca hemen AKP’nin kucağına atlıyorlar. Numan Kurtulmuş partisini kapattı AKP’ye geldi, meclis başkanlığına kadar yükseldi. Süleyman Soylu, Hulki Cevizoğlu, Metin Feyzioğlu, Mehmet Ali Çelebi, Sinan Ogan, AbdüllatifŞener, kısmen Perinçek hakeza…

Yine çok ağır sözlerle yüklenen Devlet Bahçeli, MHP ile Cumhur ittifakına katıldı. Hayret, Milliyetçi Parti, dincimi desem, merkez sağda mı desem, devletin sosyal hayatını dağıtan ekonomisi dibe vuran Atatürk düşmanı görüntü veren bir partiyle işbirliği yapıyor!

 Şimdi Mecliste, AKP yandaşları da özerklik ve federasyon çığlıkları kusuyor.

Yalan dezenformasyon, siyasetin bir aracı oluyor. Nedense her seçim zamanı denizlerimizden ve dağlarımızdan petrol fışkırıyor. Ama sonra bir damlasını göremiyoruz. PKK  ise şiddetini bu dönemde arttırıyor. 

Ülkeyi bu hale kim düşürdü. Tabii ki. İktidar!

Ve de Mektubunu şöyle bağlıyor vatandaş Sait Nadir Güven;

Bana çok sevdiğim bağ bahçe, kâşane verseler, milyon paralara boğsalar, makamlar vadetseler,  Bunlara hiç itibar etmem, Atatürk’ten i ve ideallerinden ayrılmam. Tarikat şeyhine biat etmem!

Ey vatandaşım, Ey AKP’ye  oy veren arkadaşım,  lütfen gaflet uykusundan uyan, kalk ayağa artık !

 İç Cepheyi kuvvetlendirecek,Kuvayı Milliye’yi yeşertecek, çoban ateşini yakacak, bağımsızlığımızdan özgürlüğümüzden taviz vermeyecek, hayatını paraya makama değil milletin güvenliği ve refahına vakfetmiş, bu işi başaracak liyakat sahibi, demokrasiyi,laikliği,sosyal hukuk devletini bütün varlığı ile benimsemiş bir yönetimde birleş! Seçim zamanları çok dikkatli ol, düşün araştır, yalanı dolanı dezenformasyonu (Yalan Yanlış bilgiye) manipülasyonu demagojiyi anla. Yandaş medyadan öğrenmeye çalışma, bu yandaş medya elindeki sosyal gücü hep  çıkarkarşılığında kullanırlar, millet menfaatini gözetmezler. Azınlıkta olan hür bağımsız medyayı takibe çalış!Başaramaz isen dağılırsın, çökersin. Emperyalizme daima boyun eğersin.Vatandaşlık hukukundan aldığım güç ve Tanrı Türk’ün önünü açması dileğimle sunarım.

Sait Nadir Güven, duyarlı bir asker emeklisi. Cumhuriyet’in bireyi. Sorumlu bir yurttaş.

Sesine kulak vermek gerekmez mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/sultanma/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427