MAVİ 

‘’ Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler.’’ 

Yukarıdaki dizeler, insanlığın gidişinin iyi bir gidiş olmadığı düşüncesini anlatmaya çalışıyor. Şairin bahsettiği, öncelikli olarak kirlenen beyaz renk, insanlığın simgesi oluyor.

Bilindiği üzere beyaz renkli herhangi bir nesne, üzerinde kiri hemen farkettirir.

Kirli olan nesne ise kiri daha az gösterir.

Kötü olan kişinin daha fazla kötülük yapmasını kimse yadırgamaz. Saf- temiz kişinin üzerinde hatalar herkesin gözüne batar dersek, sanırım aklımızdan geçenleri daha net anlatmış oluruz.

Zaten son 22 yılda kirlenmeyen ne kaldı ki…

                                                                      *

Öte yandan… Edip Cansever de “Mavi Huydur Bende” şiirinde;

Hayat hiç mavi yerinden vurmadı…
çünkü ben maviyi, beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım,
karanlığı görünür kılan bir renktir mavi,
öyle bilirim.
sürükleyendir, bitmeyendir
mavi olarak anlatmalıyım her şeyi…
kaldırın başınızı gökyüzüne, görmek istediğinizi değil gördüğünüzü söyleyin bana!
yaşamın ta kendisidir mavi. Belki de sadece bu yüzden ölmeye değil yaşamaya mahkum edilmiştir..

maviyi soruyordun,
gözlerimden  yüzüme yayılan maviyi mi?
bir renk değildir, mavi huydur bende
ve benim yetinmezliğimdir.
ve herkesin yetinmezliğidir.
belki denecektir ki bir süre
ve denenecektir
bir akşamüstünü düşünmek
bir akşamüstünü düşünmekten başka nedir ki
gönül gözü görendedir, derinler mavidir.”

Bizlere tutkunu olduğum maviyi anlatıyor ve ben de sizlere bugün maviden söz etmek istiyorum.

                                                                          *

1970’li yıllarda evimizin koridorunda 65×70 boyutlarında camlı çerçeveli bir Bülent Ecevit posteri aslıydı. Şapkalı, mavi gömlekli Karaoğlan’ın Karaoğlan olduğu yıllardı.

İsmet Paşa ve Bülent Ecevit âşığı olan annemle babamın miting ve toplantıları takip ettiği heyecanlı yıllardı. Ben de CHP’nin gençlik kolu yöneticisiydim o günlerde.

Annem, gömlek diktirecek olduğumuz  zamanlar  kumaşın renk tercihini bize bırakmazdı. İllâ mavi olacak! O zamanlar konfeksiyon / hazır giyim yaygın olmadığından pantolonu da, ceketi de, gömleği de diktiriyorduk. Gömleği Ümit Güldağ’a, ceketi Şahin abiye, pantolonu Özdemir’e…

Yazlık pantolonlarım hep maviydi örneğin.

Gökyüzünün mavisi, denizin mavisi, gömleğin mavisi, dolmakaleme çekeceğim mürekkep… Bizim dünyamızda her şeye yakışan tek renkti mavi…

Ecevit mavisi olan mavi gömleklerden vazgeçmiş değilim hâlâ…

                                                                              *

Aylar önce Efeler Belediyesi’ne gitmiştim Karikatürist- Yazar Hasan Efe ile.

Başkanın tahsis ettiği araçla kütüphane ve sosyal- kültürel mekânları dolaşırken bir kafe kütüphanede görevli masmavi gözlü görevli bayanı görünce yaşımın 69 olduğunu unutuvermişim. Hayran hayran bakınmak da yetmedi bana, ‘’ Gözleriniz ne kadar güzel, fotoğrafınızı çekebilir miyim? ’’deyiverdim.

Bunu söylemezsem içim rahat etmeyecekti.

Başka bir anı…

31 Mart yerel seçimleri için belediye meclis üyeliğine aday olan Ardahan Totuk arkadaşımla bu yılın ilk günlerinde olsa gerek, Gaziemir’e kitap fuarına gitmiştik. Turnikeden geçerken güvenlik görevlisi mavi gözlü genç kız aklımı başımdan aldı. Biraz fazlaca bakmış olmalıyım ki, başını öne eğdi.  O bir çift göz benim fotoğraf arşivimde bulunmalıydı.

Benim turnikede geciktiğimi sonradan farkeden Ardahan Bey döndüğünde ben ne mi yapıyordum?  Mavi gözlerin sahibinin dört beş pozunu arşivime depolamakla meşguldüm.

                                                                               *

Diyeceğim şu ki mürekkebin mavisi,  şarkının mavili olanı, gömleğin mavisi, kazağın mavisi, kravatın mavisi, gözün mavisi bir başka…

Fotoğraf göndermem gerekiyorsa birilerine, fotoğrafları mavi zarfa koyup öyle gönderiyorum.

İkametgâhımın bulunduğu iki şehirde de hep maviyi soluyorum. Karşıyaka’mda ve Ayvalık’ımda…

 Özetin özeti şu ki, mavisiz yaşayamam!

YAZAR: RECAİ ŞEYHOĞLU

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/sultanma/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464