DUR DURAK BİLMEYEN KARŞIYAKALI RECAİ ŞEYHOĞLU
Bu başlık ona öyle yakışıyor ki…
Benim dışımdakilerin de böyle düşündüğüne adım gibi eminim.
*
Yaşanası şehir Güzel İzmir’de 10 Aralık Cumartesi günü yağmur yağıp yağmamakta kararsızdı fakat yaklaşık altmış kişilik idealist bir grup, Bahçelievler’deki Sancar Maruflu Sivil Toplum Yerleşkesi’ndeki kitap tanıtım etkinliğine ne olursa olsun katılmakta öyle kararlılardı ki…
Çünkü kendilerinden biri bildikleri Recai öğretmen vardı Sancar Maruflu’da…
Yirmi yıllık bir serüven iki saate sığar mıydı? Tabii ki hayır!
Kalabalık ailede yetişen biri olarak çocukluğumdaki bayramlaşmalara düşündüm bir an…
Hani tüm hazırlıkları tamamlanan bir bayramın arifesinde yakınlarınızdan birinin vefat haberini alırsınız ya işte öyle bir şey olduİranlı dostlarımız sahne alınca… Hüzünle doldu tüm salon…
Öfkeyle üzüntünün harmanlandığı sahneydi gördüklerimiz. Sağımdaki solumdaki dostların gözyaşları ve hüznü, beni nasıl etkilemezdi ki…
Nemli gözlerle sürdürdüm onları izlemeyi. İranlı dostlarımızın herbiri adeta tiyatro oyuncusuydu. Kimbilir, belki de gerçekten tiyatrocular… Bunu Recai öğretmenime sorup öğrenmeliyim.
O gün Dünya İnsan Hakları Günü’ydü.
İnsan haklarını ihlal eden mollaların İran’ında her türlü baskı ve zulme karşı İranlı kadınlar ve onlara omuz veren tüm muhalifler, İran sokak ve caddelerinde dünyanın en yaratıcı muhalif eylemlerine imza atarlarken İzmir’deki Acem kardeşlerimiz de 10 Aralık’ta Karşıyaka’da bir kitap tanıtım etkinliğinde olağanüstü bir performansla bizlere ülkelerinde olup bitenleri özetler gibiydiler.
O gün sanki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü ve sahne alanlar bir kadın dramını anlatıyordu.
Nüket Hürmeriç’in Recai Şeyhoğlu için yazdığı güzel şiiri ile başlayan organizasyon, Deniz Akyol’un sunumuyla ve sırasıyla araştırmacı-yazar Dr.Efdal Sevinçli, yazar Ünal Ersözlü, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban’ın konuşmalarıyla devam etti.
Efdal Hoca, İzmir’in basın tarihinde en çok dikkat çeken gazetelerinden olan Hukuk-i Beşer’in kayıp sayılarından, Hasan Tahsin’in bilinmeyen yönlerinden ve de kendisi gibi birçok Karşıyakalı’nın okuduğu Muallim Mektebi olarak açılıp daha sonra Karşıyaka Erkek Lisesi’ne geçen okulun nasıl tüm karşı çıkışlara rağmen İmam Hatip Ortaokulu olarak faaliyete geçirildiğinden sözetti. En çok da Demirci Kawa efsanesinin İran mitolojisindeki öneminden ve isminin farklı telaffuz edilerek benzer birçok kültürün kahramanı oluşuna değindi. Recai Hocamın kitaplarındaki dilin ve anlatımın önceki yıllara göre çok geliştiğini anlattı.
Ünal Ersözlü, sözlerine biraz önce gözyaşları içinde izlediği İranlı göstericileri selamlayarak başladı. O güzel ses tonu ve tane tane konuşmasıyla sanırım sadece beni değil,herkesi etkiledi. İran’daki zorbalığa-zulme karşı kadınların eninde sonunda kazanacağına inandığını söyledi.
Kişiliğiyle, yaptıklarıyla taraflı tarafsız her kesimin beğenisini kazanan, Manisalıların Semih Hoca’sı /CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban, kürsüye geldiğinde yıllar öncesinden tanıdığı ve çok sevdiği arkadaşı/ yoldaşı Recai Hocam için ‘ Recai abim! ‘ derken görmeliydiniz… Sanki ağzından elli kez ‘ Recai abi ‘ dökülüyordu. Besbelli ki çok seviyordu can dostunu…
Üşenmemiş, onca işinin arasında çıkıp gelmişti Manisa’dan…
Günün gündemine ait sözlerinden sonra öyle güzel bir şiir okudu ki…
Hatta,ayrılmakta olan İranlı göstericilerden biri Recai Hocamı çağırıp ‘’ Şair mi? ‘’ diye sormuş.
Resul Rıza’nın ‘’ Ben İsterim ki ‘’ şiiri ancak bu kadar güzel okunurdu.
CHP Karşıyaka İlçe Sekreteri SeydiÖnder, Türk Kütüphaneciler Derneği İzmir Şube Başkanı Mehmet Erken, Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu, emekli asker Hasan Zeki Sungur, Kemal Nehrozoğlu Valimizin yeğeni Mehmet Yıldız,Konak Belediyesi Eski Kültür Müdürlerinden değerli büyüğüm Salim Çetin ve dişhekimi- yazar Selahattin Tural’ın konuşmalarıyla devam eden programın sunuculuğunu Deniz Akyol ile birlikteüstlenmiştik. Aslında ne yalan söyleyeyim benimson dakika haberim olmuştu sunuculuktan. Eşim ve oğlum Emek ile katıldığımız etkinlikte, Recai Hocamın güveni beni mutlu etse de tedirgin olmuştum doğrusu. Her ne kadar çok değerli katılımcıların önünde konuşmak heyecan verici olsa da dilim döndüğünce katkı yapmaya çalıştım. Konuşmacılar genel olarak Recai hocanın ironik olarak kendilerini korkutan enerjisinden, sendikal mücadelesinden, eğilip bükülmeyen kaleminden söz ettiler.Bizleri böyle güzel ve anlamlı bir etkinlikte bir araya getiren Recai Şeyhoğlu’na çok teşekkür ederim. İyi ki varsın sevgili hocam…
Sivil toplum gönüllüsü olarak, Bahçelievler’deki yerleşkeye hayran kaldım.
Başkanın, sivil toplum kuruluşlarına verdiği önemi işitiyor/ biliyordum. 10 Aralık’ta ise tanık oldum.
Ne mutlu ki KarşıyakalılaraCemil Tugay gibi bir başkanları var.
Sonuca gelecek olursak…
RRŞKZ ve AYKIRI YAZILAR adlı kitaplarla buluştuk. Aykırı Yazılar, Recai Şeyhoğlu’nun 37. Kitabı.
İzmir’de her kitabı için tanıtım etkinliği yapan ikinci biri var mı bilmiyorum.
Bildiğim şu ki, Recai Şeyhoğlu her çıkan kitabı için tüm dostlarını kitap bahanesiyle bir araya getiriyor, onlarla unutulmaz dakikalara imza atıyor.
İyi ki varsın annemin/ babamın sevgili arkadaşı !
Yazar: ÇAĞDAŞ GÜNEŞ GÜNDÜZ