Bolu Turizm Otelcilikte “IZA Unu ve IZA Ekmeği” Çalışması

Bolu İzzet Baysal Abant M.T.A. Lisesi’nde organik bir ürün olan ata tohumu “Iza Unu ve Iza Ekmeği” konulu çalışmanın canlı yayınında, Iza eğitimi ve Iza unundan ekmek yapılışı uygulamalı anlatıldı.

Bolu İzzet Baysal Abant Mesleki Teknik Anadolu Lisesi uygulama atölyesinde “Mesleki Eğitimde Dijitalleşme (ADE)” projesi kapsamında “Iza Unu ve Iza Ekmeği” konulu çalışma YouTube üzerinden canlı yayın şeklinde uygulamalı ve anlatımlı olarak gerçekleşti.

“Iza Unu ve Iza Ekmeği” konulu programa Bolu İl Milli Eğitim Şube Müdürü Muvafık Kılıç, Bolu Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi İlknur Özkök Kaşıkçı, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nusret Zencirci, Abant Palas Executive Chef Sercan Özsoy, Abant Palas Patisserie Chef Niyazi Aygür, Köroğlu Kooperatifi Yöresel Ürünler Birim Müdürü Kenan Özdemir, Köroğlu Kooperatifi Yöresel Ürünler Gıda Mühendisi Övgü Yılmaz, Bolu İzzet Baysal Abant MTAL  Müdürü Ayhan Vural ve idarecileri, öğretmenleri, usta chefleri, öğrencileri ile YouTube üzerinden de öğrencilerin katılımlarıyla yapıldı..

“Pandemi dönemlerinde öğrencilerin öğrenme kayıplarını gidereceğiz”

Bolu İzzet Baysal Abant MTAL Müdürü Ayhan Vural program açılış konuşmasında; “ADE projemiz kapsamında, Iza Unu ve Iza Ekmeği çalışmamızda, gençlerimize konuyla ilgili bilgi aktaracak konuklarımız. Ardından da atölye çalışmasına geçeceğiz. 2 çuval Iza unumuzu Bolu Belediyemizin katkılarıyla temin ettik. Orijinal ekşi mayamızı da temin ettik. ‘Mesleki Eğitimde Dijitalleşme’ projesi kapsamında burada yapacağımız atölye çalışmasını YouTube ve diğer yayın organları aracılığıyla tüm mesleki eğitimi ilgilendiren kişilere canlı yayın yaparak, yayınlayacağız. Dolayısıyla bu pandemi dönemlerinde öğrencilerin öğrenme kayıplarını gidereceğiz. Mesleki alanda da ciddi bir canlanmaya vesile olacak. Aynı zamanda bu ‘Mesleki Eğitimde Dijitalleşme’ projesi kapsamında mesleki eğitimde bu işin önemli olduğunu, geleneksel yöntemlerle üretilen Iza’nın bugün daha modern yöntemlerle üretilip, sağlıklı bir şekilde insanlara sunulması gereken çok önemli bir nimet olduğunu da hep birlikte göreceğiz.”diye belirtti.

“Yüksek besleyicilik değerleri, düşük gluten indeksleriyle çok sağlıklı bir buğday”

BAİBÜ Fen Edebiyat Fak. Moleküler Biyoloji Böl. Başkanı Prof. Dr. Nusret Zencirci; “28 sene buğday bilimleri üzerinde çalışmış durumdayım. Tabi buğday kanımıza girdiği için gelir gelmez Bolu’da da bu konuda nasıl çalışmalar yapabiliriz diye başladık. Buranın Iza’sından haberdardık biz. Iza Bolu’da, Bilecik ve Kütahya’da halen çok azda olsa ekiliyordu. Seben’de 4 tarlamız oldu. Bu 4 tarladan Bolu Belediyesi’nin de katkılarıyla bu işi artırdık. Oldukça geniş bir alana ulaştık. Iza geleneksel yetiştirmeyle Seben’de sahip çıkılmış bir buğdayımız. Günümüzde tartışmaları yapılan sağlıklı, sağlıksız gıdalar arasında Iza’yı 14 kromozomla 1.sıraya koyabilecek durumdayız. En fazla antioksidanları, vitaminleri, yüksek besleyicilik değerleri, düşük gluten indeksleriyle çok sağlıklı bir buğday olarak söyleyebiliriz. Biz Iza’yla çok değişik alanlarına baktık üniversite olarak. Tabi üretim kısmında da Bolu Belediyemiz katkı sağladı ve halen katkıları devam ediyor. Iza’nın vitamin değerlerini görmek istedik. Ekmeği nasıl oluru görmek istedik. Biz doku kültüründe üretiminden, besleyicilik değerine, gluten indeksine kadar bu olayı götürdük.”dedi.

“Bolulu tüccarların veya üreticilerin sahip çıkması Iza’yı daha öne götürecektir”

Iza buğdayıyla ilgili çalışma olarak yaklaşık 10-12 tane proje bitirdiklerini belirten Prof. Dr. Nusret Zencirci; “Belediye, üniversite ve birlikte yürüttüğümüz kurum kuruluşlar olarak iyi kötü tanıttık diye düşünüyorum açıkçası. Bundan sonrası ticari olarak bu işe sahip çıkılması noktasında, belediye ticari olarak buna sahip çıkıyor. Ama Bolulu tüccarların veya üreticilerin, fırıncıların, büyük işletmelerin sahip çıkması Iza’yı daha öne götürecektir. Protein değeri çok yüksek, karbonhidratı düşük o nedenle de şeker hastalarına önerilebiliyor. Kalp damar hastalığı sıkıntısı olanlarda, bazı kanserlere karşı çalışılmış, bunlar bilimsel olarak da ortaya konulmuş. Bizimde üniversitede şekerine, gluten indeksine bakanlar, vitaminine besleyici değerine kadar bakan arkadaşlar oldu. Aslında çok geniş bir grubumuzda bunu üniversitemizde çalışıyor. Üniversitemizde de iklim odamız var. Doku kültüründen elde ettiğimiz başaklarımız var. 1-1,5 ayda Iza’yı tohumdan, yapraktan başağına kadar elde edebiliyoruz. Kars’ın Kavılca’ya sahip çıktığı gibi Kastamonu’nun Siyez’e sahip çıktığı gibi Bolu’nun da buna sahip çıkmasını ve bunu devam ettirmesinin güzel olacağını her zaman söylüyorum. Bolu’nun yavaş şehirler olarak, Göynük, Mudurnu, Seben, Gerede gibi turizm yatırımlarını arttırması gerektiğini, turizm ve tarım ekolojik yönünü öne çıkarması ve en azından onu da belli bir dengede tutması gerektiğini vurgulamakta yarar var. Bu tip değerlerle yatırımlar yapılabilir.”ifadelerini kullandı.

Programın 2. bölümünde “Iza Unu ve Iza Ekmeği” konulu çalışma, YouTube üzerinden canlı yayında uygulama atölyesinde Iza hakkında bilgi verilmesi ve ekmek yapımıyla devam etti. Burada Prof Dr. Nusret Zencirci aynı bilgileri canlı yayın katılımcılarıyla paylaştı. Ardından Abant Palas Executive Chef Sercan Özsoy, okulun Proje Sorumlu Öğretmeni İlksen Oben Eruçar ile Bolu Belediyesi’nden Ziraat Yüksek Mühendisi İlknur Özkök Kaşıkçı da bilgi paylaşımında bulundu. Abant Palas Patisserie Chef Niyazi Aygür ise Iza unundan ve ekşi mayadan ekmek yapmayı uygulamalı şekilde canlı yayında gösterdi.

“Zaman ve mekandan bağımsız bir şekilde eğitimlerimize devam etmenizle ilgili bir proje”

Öğretmen İlksen Oben Eruçar; “Proje AB projemiz. ADE kısa adı olan mesleki eğitimle ilgili modern dijital eğitimin verilmesine yönelik bir takım kılavuzlar, kitapçıklar hazırlanmasına yönelik bir proje. Geçen sene online eğitime başladık ve hepimiz ne yapacağımızı bilemedik. Bu arada idarecilerimiz olsun, öğretmenlerimiz, velilerimiz, öğrencilerimiz olsun daha iyi bir rehberliğe ihtiyaç olduğunu bize ilettiler. Bu bağlamda da bu projeyi hazırladık. Online şekilde, özellikle sizlerin atölye uygulamalarınızın, size hangi ortamda olursanız olun daha kolay ulaşması, zaman ve mekandan bağımsız bir şekilde eğitimlerimize devam etmenizle ilgili bir proje. Projeyle alakalı da bir takım kılavuzlar olacak, sizlerde takip edersiniz. Proje kapsamında sizlerinde fikirlerinizi alacağız.”dedi.

“Gittiğim her yerde tanıtmaya çalışıyorum”

Executive Chef Sercan Özsoy; “Bende bugüne kadar yapmış olduğum çalışmalarda Iza buğdayını, ununu, bulgurunu kullanmak için çabalıyorum. Gittiğim her yerde tanıtmaya çalışıyorum. Bundan sonraki nesillerin gittikleri yerlerde, hepiniz bir chef adayısınız ve gitmiş olduğunuz yerlerde, bütün kurumlarda bölgemizin unu, bölgemizin buğdayına yer vererekten daha güzel yerlere getireceğimize inanıyorum.”dedi.

“En güzel tarafı da çiftçimizin kalkınmasına destek olunmuş olacak”

Ziraat Yüksek Mühendisi İlknur Özkök Kaşıkçı konuşmasında; “Bolu Belediyemiz tarımsal faaliyetleri desteklemek konusunda oldukça iyi. Bu konuda 1 yıl önce Köroğlu Kooperatifini kurduk. Biz bütün bu tarımsal faaliyetleri bu Köroğlu Kooperatifinden yürütmeye başladık. Iza buğdayıyla olan çalışmalarımız bizim BAİBÜ ile birlikte 4 yıl önce başlamıştı. Sözleşmeli tarımla Iza buğdayını ürettirmeye başladık çiftçiye. Geri alım garantisi yapıyoruz. Bunu da diğer buğdaylardan yüksek fiyata geri alıyoruz. Çünkü Iza buğdayının verimi diğer buğdayların yarısı kadar veya 3/1 kadar 4/1 kadar çıktığı yerler var. Bolu’da mesela dönümüne 800 kilo kadar ekmeklik buğday alınırken, bu Iza buğdayından 200-250 kilo kadar verim alınıyor. Bu yüzden de fiyatı biraz pahalıya geliyor tabi. Bu Iza buğdayı diğer buğdaylardan çok daha sağlıklı, çok daha enerjisi yüksek bir buğday. Biz bunu kekte, kurabiyelerde denedik çok güzel oldu. Şuanda Iza unu ile un helvası yapıyoruz, onu Fransa’ya, Yunanistan’a paketleyip ayda 1,5 ton kadar çalışmalarını yapıyoruz. Bu şekilde gitgide büyüyecek ve yine bu şekilde çiftçi desteklenmiş olacak, üretim çoğalınca halk sağlıklı gıdaya daha rahat erişebilecek. En güzel tarafı da çiftçimizin kalkınmasına destek olunmuş olacak. Bundan fırınlar ekmek yapacak, pastaneler kullanacak bu şekilde bir sosyal oluşuma katkıda bulunuyoruz. Biz Iza buğdayını ayrıca kendi sahalarımızda da organik tarımla üretiyoruz. Bununda ununu, bulgurunu piyasaya sunmuş durumdayız ve bizim ürünlerimiz sertifikalıdır.”diye belirtti. Haber: Fatma Marmara

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/sultanma/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464